Barınaklarda bulunan hayvanların büyük bir çoğunluğunu, sahipleri tarafından sokağa terk edilen hayvanlar oluşturuyor. Türkiye’de her ne kadar yasaklanmış olsa da, pet-shoplardan evcil hayvan satın almak oldukça yaygın. Aileler çocuklarına karne hediyesi ya da bir başarı karşısında ödül olarak veya çiftler birbirlerine tıpkı bir oyuncak ayı alırmış gibi bilinçsizce hayvan satın alıyor ve bir süre sonra bakamadıkları gerekçesiyle bu hayvanları sokağa bırakıyorlar. Pet-shop sistemi ise, eski dönemlerdeki köle ticaretinden farksız. Evcil hayvanlar, herhangi bir eşyaymış gibi aylarca küçücük kafeslerde, en büyük ihtiyaçları olan sevgiden tamamen mahrum olarak yaşamaya çalışıyor.
Üstelik başka ülkelerden getirilen cins hayvanlar, oldukça zorlu bir yolculuk geçiriyor ve hatta hayvanların büyük bir çoğunluğu kapalı kutularda saatlerce hatta bazen günlerce süren bu yolculukların sonunda hayatını kaybediyor. Bu nedenle hayvan sahibi olmak isteyenlerin hem sistemin değişmesine yardımcı olmak hem de hayvanların yaşama hakkına saygı göstermek açısından, özellikle pet-shoplardan değil barınaklardan hayvan sahiplenmeyi tercih etmesi gerekiyor.
Her şeyden önce bu dünyanın sadece insanlara ait olmadığını ve tüm canlıların eşit yaşam hakkına sahip olduğunu kabul etmek gerekiyor. Yaşam alanlarını elinden aldığımız hayvanlar için iyi koşullar yaratmak, biz insanların sorumluluğu olmak durumunda.
Tabii ki en önemlisi, sokak hayvanlarının kimseye zararı olmadığını anlamak, yaşamsal ihtiyaçlarının yanında aslında en büyük arzularının sevgi görmek olduğunu anlayıp buna göre davranmalıyız. Çocuklarımızı hayvanlara karşı sevgi dolu bireyler olarak yetiştirmek tamamen bizim elimizde unutmamalıyız ki iyi bir birey olmanın yolu tüm canlıları sevmekle başlar.
Kapınızın önüne bir kap yemek ve bir kap su koymak her mevsim önemli, ama kış şartlarında sokak hayvanlarının yemek bulma imkânı daha düşük olduğu için bu konu daha da önem kazanıyor. Yiyecek ihtiyaçlarını karşılayıp hayatlarını kurtarmak için onlara yemek ve su vermeyi ihmal etmemek gerekiyor. O halde onlara yardımcı olacak birkaç madde sıralayalım.
Evde yaptığınız ve yemeyeceğiniz yemekleri çöpe atmak yerine plastik kaplara koyarak sokak hayvanlarına verebilirsiniz. Buradaki en önemli nokta ise yemek artıklarının bozulmamış olması. Ne de olsa hayvan dostlarımıza yardım etmeye çalışırken onlara zarar vermek istemeyiz.
Et suyu ya da tavuk suyunun içerisine bayat ekmek doğrayabilir ve sokak hayvanların doymalarını sağlayabilirsiniz. Dilerseniz sakatatları da tercih edebilirsiniz.
Salam, sosis gibi besinler özellikle kısırlaştırılmış hayvanlar için zararlı olabilir. Bunların yerine marketlerden kolaylıkla bulabileceğiniz kuru mamalara yönelebilirsiniz.
Kuşları da unutmamak lazım! Yarısını kestiğiniz pet şişelerin içine buğday ya da ıslatılmış ekmek koyabilirsiniz.
Düşük hava sıcaklıkları, kapının önüne koyduğunuz suyun donmasına neden olabilir. Bu nedenle belirli aralıklarla suyun donup donmadığını kontrol etmenizi öneririz. Donma süresini uzatmak için suyu oda sıcaklığından biraz daha sıcak bir şekilde koyabilirsiniz.
Çantanızda kuru mama bulundurmanın mükemmel bir çözüm olduğunu not düşelim. Bu sayede yardıma ihtiyaç duyan daha fazla hayvanı kurtarabilirsiniz.
Dilerseniz hayvan barınaklarına da mama yardımı yapabilirsiniz.
Restoranlardan veya otellerden kalan yemekleri talep edebilirsiniz. Burada önemli nokta yemekleri toplarken hayvanlara zarar verebilecek plastik artıkları, peçete veya kürdan gibi maddelerin gıdaların içine karışmamasına özen göstermelerini hatırlatmanızda fayda var.
Diğer hayvan severlerle koordineli çalışarak orman v.b şehirden uzak yerlere bırakılmış ve oralarda yaşamaya çalışan hayvanlara besleme yapmaya gitmek çok önemli çünkü onlar sadece sizin getirdiğiniz yemek ve sularla hayatta kalabilirler.
Yaralı veya yardıma muhtaç bir hayvan gördüğünüzde eğer elinizden gelen bir şey yoksa bu noktada devlet kurumlarının da bu taşın altına ellerini koyup daha fazla sorumluluk almaları adına 153 arayıp yardım talep edebilirsiniz.
Eğer bir hayvana birinin zarar verdiğine şahit olursanız her ne kadar şu an için hayvan hakları yasası bu konularda yetersiz olsa da bu insanlar bizi bir nebze olsun rahatlatacak cezalar almasa da siz yine de hemen polisi aramayı ve şikayette bulunmayı ihmal etmeyin.
Bütün Canlılar İçin Güzel Bir Dünya Dileklerimizle…
Arya